1. Bölüm Özeti |
Milattan önce 108 senesidir. Antik Joseon yüzyıllar boyunca Kore yarımadasında hüküm sürmüştür. Han imparatorluğu Demir Ordusuyla bir yıl içerisinde Antik Joseon imparatorluğunu yenip 4 kumandanlığa ayırmıştır. Bunlar: Nakrang, Jinbun, İmdoon ve Hyunto'dur. Antik Joseon göçmenleri Han İmparatorluğunun baskısından kurtulmak için başka kabilelelere kaçmak zorunda kalmışlardır bazıları da esir olarak tutulmaktadır. Baskılar artınca göçmenler buna karşı bir başkaldırı oluşturmuşlardır. Liderleri de Hemosu'dur. Hyunto eyaletinde turnuva düzenlenir. Savaşçının biri diğerini yener. Hyunto'nun lideri yenen savaşçıya demir kılıç hediye edecekken bir başka savaşçı gelir ve yenen savaşçının kendisini yenmeden ödülü almamasını ister. Bu iki savaşçı savaşırlar. Yeni gelen savaşçı Hemosu'dur ve elindeki kılıcı Hyunto Eyalet elçisinin boğazına fırlatır. Elindeki bir cismi çaldığında arkadaşları peçelerini takar ve savaşmaya başlarlar. Çok geçmeden bunun suikast olduğu anlaşılır. Haemosu'nun dövüştüğü savaşçı Geumwa'dır. Kendisi Hemosu'nun arkadaşıdır. Hemosu ve ordusu (Damul Ordusu) ile bu suikastı planlamışlardır. Damul Ordusu Hyunto'da bulunan çoğu esiri kurtarmayı başarır. Hemosu ve diğerleri geri dönerler ancak Geumwa çok yaralanmıştır. Bir gün dinlenmek için bir yere uğrarlar. Buyo sarayında Hemosu'nun başarıları konuşulmaktadır. Hemosu çoğu göçmeni zulümden kurtarıp güvenli bir yere aktarmıştır. Kral göçmenlere yardım etmenin kendilerine fayda sağlayacağını düşünmektedir fakat büyükelçi kral ile aynı fikirde değildir. Hyunto Eyalet elçisinin ölümüne neden olduğu için Hemosu ve kurtardığı göçmenleri desteklemenin onlar için sorun olabileceğini düşünmektedir. Kralı bi nebze ikna etmiştir. Birkaç gün sonra Hyunto eyaleti çevre civardaki krallık ve kabileleri bir törene davet eder. Kaçmaya çalışan esir göçmenleri huzuruna çağırtır. Demir Ordusunu da oraya getirtir. Göçmenlere birkaç kılıç verilir ve Demir Ordusunu yenmeleri istenir. Yenemeyen ölecektir ki yenmeleri de imkansızdır. Bu katliama Habek kabilesinin kızı Yuwa (Yoo-hwa) karşı çıkar. Bu katliama derhal son verilmesi için bağırır. Bu durum onun hapse atılmasına sebep olur. Buyo prensi Geumwa bu cesur kadından oldukça etkilenmiştir. Arkadaşından Yuhwa'yı serbest bırakmasını rica eder. Başbakan Geumwa'nın kolundaki yaradan ve gizlice bir yerlere gitmesinden şüphelenmiştir. En sonunda prensin Hemosu'ya yardım ettiğini öğrenmiştir. Prensi vazgeçirmeye çalışır ama başaramaz. Geumwa Hemosu ile savaşmaya gider. Hemosu'yu vururlar ve Hemosu nehre düşer. Damul ordusu ve Geumwa onu bulamazlar. Haemosu Habek kabilesinin bulunduğu yere kadar nehirde sürüklenmiştir. Yuhwa alır Hemosuyu tedavi eder. Fakat aslında Hemosu'nun kim olduğunu bilmemektedir. Babasının kendisini başka bir adamla evlendirmesini istemeyen Yuhwa bu yabancı adamla evlenmeyi daha uygun görmüştür. Bu yabancı adamlar kırlarda gezerler. Habek kabilesinden biri bu ikisini görür ve bunların aşık olduğunu sanır. Durumu Yuhwa nın babasına bildirir. Babası oldukça iyi bir insandır ve kızının evlenmesinin yakın olmasına sevinmektedir. Akşam olduğunda Demir Ordusu bu kabilenin bulunduğu yere gelir. Hemosu'yu aramaktadırlar. Hemosu'nun nasıl biri olduğunu anlatırlar. Kabilede Yuhwa ile yabancı bir adamı gören adam, bu yabancı adamın Hemosu olduğunu düşünür ve durumu kabile liderine bildirir. Bu durumu haber alan Hemosu bu kabileyi zorda bırakmamak için gece yarısı kaçar. |